Kitaplar Öyküler Etkinlikler

Kitap , okuma, , çocuk kitapları , romanlar , anılar, edebiyat sohbetleri , sanatçılarla söyleşiler , fotoğraf , edebiyat , çocuk eğitimi üzerine üzerine dokunmak istediğimiz herşey

23 Ekim 2009 Cuma

CİDE YOLLARINDA


Cide Kastamonu'nun bir ilçesidir. Karadeniz bölgesinin bu bölümüne yaptığım ilk yolculuk olmamasına karşın, doğa ananın değişen görünümleri beni adeta büyüledi.
Öncelikle gece altın bir tepsi kadar sarı ve görkemli ay, gülen yüzüyle sobe dedikten sonra bulutların ardına gizlenerek müthiş ışık oyunları sergiledi. Ay bulutların ardına saklandığında beliren sarı sönük bir yıldız Rıfat Ilgaz'ın öyküsündeki hoş mizahı hatırlatıp beni güldürdü biraz da düşündürdü. Kendisini tepedeki köyüne götürmek isteyen mühendis Necat'a öğretmenin " Neresi orası gökyüzünde mi sizin köy?" diye sorması gelmişti hatırıma.

Gün doğumuna yakın bulutların büründüğü morun ve pembenin tonları ile gözlerimiz bayram etti. Yol yavaş yavaş kıvrılıp dağlarda yükselip alçalmaya başlayınca anladım Karadeniz insanının büyük kentlere geldiği zamanki doğa hasretini, yeşil hasretini. Belki de onların bu hasreti olmasa, İstanbul gibi büyük kentlerimiz tamamen beton yığınına dönüşecekti. Belki de İstanbul'daki evimin camının ardında uzanan sonsuz beton denizinin sıkıntılı görünümünü yok eden hep bu doğa hasretiydi, aralardan bir yerlerden fışkırıp gözümüzü gönlümüzü ferahlatan kavak ağaçları, gümüş yaprakları parıltılar saçan iğdeler, gelin gibi nazlı salınan salkım söğütler.
Bunları düşünürken otobüsün sürünecekmişçesine yakınından geçtiği ağaçların ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Meşeyi tanırım da örneğin gürgeni bilmem. Çam ağacı deriz ya. Bin bir çeşidi var. Bu güne kadar şehirde yaşayıp da ağaçların, çiçeklerin ve kuşların adlarını doğru dürüst bilen kimseye rastlamadım. İnsan dışındaki canlılara verilen adlardan neden haberimiz yok diye düşünürken yoğun ormanlık bir bölgeye girmiştik. Artık burada ev filan olmaz, hem ağaçlar sık hem arazi dik diye düşünürken güzel geniş evler gördüm kuytularda, hem de demir parmaklıksız. Bu evin sahibi çok özel biri diye düşünürken, yüz metre sonra başka bir ev. Biz şehirde tıkış tıkış yaşamaya alışmışız ya, çoğu evlerin arka odaları diğer apartmanın camından başka bir şey görmez ya, bu evlerin konumlanışı beni nasıl rahatlattı anlatamam.

Derken aralarda denizin o güzelim mavisi beni ağaçlardan sulara doğru çekti. Virajlı yolda yükseliyorduk ve bir yanımızda yemyeşil dağların görkemli dorukları diğer yanımızda ise aşağıda sonsuzmuş gibi uzanan masmavi deniz ve ufukta hayrettir ama alt yüzleri denize paralel ve dümdüz bulut kümeleri. Bulutların göğe dönük yüzleri değişik motifle bezeli dantelleri andırıyor. Böyle güzel şekilli bembeyaz bulutları seyretmeyeli öyle çok olmuştu ki. Dikkat ederim. Şehrin üstünde dolanan bulutlar asla bembeyaz görünmezler. Toz zerreciklerini ve şehirden fışkıran kirli gazları içlerinde taşıyan bulutlar elbette süt beyazı olamaz.

İyice tepeye ulaştığımızda başımı geriye doğru çevirince sahilde birbiri ardında uzanan girintili çıkıntılı burunların gerilere doğru gittikçe silikleşen görüntüsüne hayran oldum. İşte o anda lise yıllarında gazeteden kesip bir kartona yapıştırarak korumaya aldığım bir siyah beyaz fotoğraf geldi hatırıma. Yugoslavya'nın bin parça edilmesinden çok ama çok önceki günlerdeydi. Adriyatik sahili diyordu fotoğrafta. O siyah beyaz fotoğrafı hayalimde renklendirmiştim. Dağlar yemyeşil deniz masmavi. Bir gün o kıyıları görebileceğimi hayal edip durmuştum uzun yıllar boyu.
İşte o kartın renklenmişi bir asır sonra karşımda duruyordu. İçimi öyle bir sevinç sardı ki anlatması zor. Biraz buruk bir sevinçti ya olsun. Yoldan binip de kemanesi ile şarkılar çalan bir Karadenizli dost mutluluğumuza mutluluk kattı. Cide'ye girerken havadaki bulutlar bile umurumda değildi artık. Zaten beş dakika sonra bulutların hepsi dağıldı.

Gülen bir yüzle karşılamıştı 11. Cide Rıfat Ilgaz Sarı Yazma festivali bizi.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=2030

Etiketler: , , , , , , , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa