Kitaplar Öyküler Etkinlikler

Kitap , okuma, , çocuk kitapları , romanlar , anılar, edebiyat sohbetleri , sanatçılarla söyleşiler , fotoğraf , edebiyat , çocuk eğitimi üzerine üzerine dokunmak istediğimiz herşey

25 Ekim 2009 Pazar

14 Nisan Tandoğan'da

Muhteşem bir miting yaşadık Tandoğan ’da 14 Nisan 'da.
Cumhuriyetimizin temel ilkelerini, lâikliği ve Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü iliğinde, kemiğinde ve özünde hisseden bir Cumhurbaşkanı isteyen binlerce aydınlık insan Ankara’ya aktı oluk oluk. Ankara semaları "Türkiye lâiktir, lâik kalacak!" haykırışlarıyla inledi hem de on bin watt’ lık yükseltici hoparlörlerden değil de doğrudan insanımızın göğsünden fışkıran yürek seslerinin yankısıydı duyulan.
Kimler gelmedi ki? Gençlerimiz, emeklilerimiz, kadınlarımız, öğrencilerimiz, bastonuyla dahi zorlukla yürüyen yaşlı vatandaşlarımız, özürlü arabasıyla katılanlar, çocuklarını sırtına alan babalar, takımlarının şerefine düşkün futbol severler, Çankaya ile ilgili çeşitli kaygılar taşıyan duyarlı vatandaşlarımız, rektörlerimiz, öğretim üyelerimiz, edebiyatçılarımız, sanatçılarımız, esnafımız, köylümüz, kasabalımız, şehirlimiz, etiketlerini bir kenara bırakıp sade vatandaş olarak politikacılarımız... Hiç kimsenin öne çıkmadığı ve yurttaşlarımızın tek yürek olduğu bir mitingdi bu. Benim için en unutulmaz ve en ibret verici görüntülerden birini, beyaz bastonlarını insan yoğunluğundan otuz santim ileriye dahi uzatamadan yürümek durumunda kalan görme özürlü yurttaşlarımız oluşturuyordu. Medyadaki o göz kamaştırıcı, beyin uyuşturucu görüntüleri belki de hiçbir zaman görme olanağı olmayan bu insanlarımızın sözcüklere karşı ne kadar derin bir duyarlılık geliştirmiş olduklarını düşündüm o anda. Aynı duyarlığı şehitlerimizden kelle diye bahsedilmesini affetmeyenler de, Mersinli Çiftçi babalarla gelen Mersinli çiftçi analar da göstermişlerdi, yaşlı nenelerimiz de... Caddeler doldu doldu taştı. Gelenlerin hepsinin kendine göre öne çıkan nedenleri vardı. Ama gerçek şu ki katılanların hepsi Mustafa Kemal Atatürk’ün kendilerine emanet ettiği Türk İstiklâlini ve Türk Cumhuriyetini korumak için gelmişlerdi Ankara’ya. O kadar güzel bir görüntüydü ki kelimeler anlatmaya yetersiz kalıyor. Al gelinciklerin dalgalandığı bir dostluk deniziydi Tandoğan sırtlarında ve Anıtkabir yollarında içinde yüzdüğümüz. Yurdumuzun dört bir yanından en büyük kentlerinden tutunuz en uzaktaki kasabamıza kadar her köşesinden katılan yurttaşlarımız hep bu ülkü uğruna Tandoğan meydanında ve Anıtkabir’de kenetlendiler. Türk İstiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza etmek için.
Gönül arzu ederdi ki kendini yurtsever diye tanımlayan tüm dostlarımız da bu mitinge katılmış olsun. Türkiye’nin laik kalması ve bağımsız olması konusunda hemfikir değil miyiz?Bu mitingde çok önemli bir olay gerçekleşti ve sivil olarak katılan partililere aniden
BİRLEŞ, BİRLEŞ; BİRLEŞ, BİRLEŞ
diye coşkuyla bağırıyorken bulduk kendimizi. Yine de orada binlerce insanın verdiği bu mesajı, Birleş Birleş mesajını kulak ardı etmemelerini dileyelim sol yelpazedeki liderlerin. Tabii bu nasıl olacak? Onu bilmiyorum. Zaten siyasetten de pek anlamam. Ancak gördüğüm odur ki analarımız, her ne kadar zaman zaman horlansalar da bu ülkede çok önemli bir görevi çoktan üstlenmişlerdir. Birleşmeyi sağlayan da onlar olacaktır kesinlikle!
Tandoğan mitinginde yüreklerde biriktirile biriktirile insanlarımıza dert yükü olmuş istekler, kaynağından yeryüzüne fışkıran büyük ırmaklar olup dile geldi. Özellikle büyük medya devlerinin artık bu istekleri; -olaylara daha objektif bakan ve insanların duygularını gıdıklamak yerine çağa uygun gelişimlerini sağlayıcı misyonları üstlenmiş bir medya dileğini de- dikkate almalarının günü geldi mi diye düşünüyorum.
Miting bitip de otobüsle yolculuk ederken dağlarda güneş batıyordu ve içimi mutlulukla karışık tuhaf bir hüzün kapladı. Kıyıda köşede görünen köylerimiz, bacalardan süzülen incecik dumanlar ve gerisindeki çıplak dağlar. Kimbilir buralardan binlerce yıl kimler geldi kimler geçti diye düşündüm. Binlerce yılın sonunda ulaşılan nokta bizler için bu mu olmalıydı? BOP denilen projenin kurbanları olmadan bu ölü toprağını üzerimizden atmalı ve tek yürek olmakta devam etmeliyiz.

Mitinge Ulusal Sivil Toplum örgütleri yoluyla katıldım.
Bu mitingin, Ankara’da Tandoğan Meydanında başlayıp Anıtkabirde devam eden 14 Nisan Mitinginin bir başlangıç olduğunu ve aynı yurtseverliğin daha pek çok toplantılarla mitinglerle katlanarak, çoğalarak ta ki Cumhuriyetimizin ve özgürlüğümüzün aldığı yaralar kapanıncaya kadar devam edeceği açıkça ortaya çıktı.

Etiketler: , , , , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa